Kısırlık (Erkek İnfertilitesi)

ERKEKLERDE KISIRLIK  ( Erkek İnfertilitesi )

Erkeklerde kısırlık son yıllarda giderek artan sıklıkta kliniklerde karşılaşılan önemli sağlık sorunlarındandır. Geçtiğimiz yüzyıl içerisinde sanayileşme ve teknolojik gelişim ile birlikte sosyal hayatta olduğu gibi insan biyolojisinde de değişikler meydana gelmiştir. Bu değişim üreme fonksiyonları üzerinde olumsuz bir etki yapmıştır.

Buna karşın gerek normal yolla çocuk sahibi olmada ve gerekse aşılama, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinde geliştirilen yepyeni tekniklerle gebelik ve canlı bebek doğumu elde etme oranlarında büyük başarı sağlanmıştır.

Kısırlığın Tanımı Nedir?

Cinsel olarak aktif olan çiftlerin korunma olmaksızın bir arada olmalarına rağmen 1 yıl içerisinde gebelik gerçekleşmemesi durumu infertilite olarak adlandırılmaktadır.

Erkeklerde kısırlık tanısı nasıl konulur?

Erkek infertilitesi nedeniyle başvuran hastalarda ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene sonrasında tanı koymak ve tedavi başlayabilmek için çoğunlukla aşağıdaki tetkiklere ihtiyaç duyulmaktadır.

  • Sperm testi
  • Kan testleri (özellikle hormonlar)
  • Mikrobiyolojik testler (ihtiyaç durumunda; özellikle iltihabi seyreden vakalarda)
  • Ultrasonografi (Skrotal, transrektal ya da Doppler; hastaya göre karar verilmekte)
  • Testisten parça alma, biyopsi (Yumurtadan sperm arama; hastanın eşi tüp bebek tedavisine hazır bir durumda iken hem tanı hem de tedavi maksatlı)

Erkeklerde Kısırlık ( infertilite) ne sıklıkta görülmektedir?

Bir yıl içerisinde korunmadıkları halde gebelik sağlayamama oranı toplumda %15 civarındadır.

Bir yıl sonrası doğal yolla gebelik oranı nedir?

  • İkinci yılda bu şans %50
  • Üçüncü yılda ise %14’dür.

Erkeklerde kısırlık nedenleri nelerdir?

  • Doğuştan ya da sonradan oluşan ürogenital anomaliler
  • Kanserler
  • İdrar yolu enfeksiyonları
  • Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
  • Testislerde ısı artışı (varikosel)
  • Endokrin bozukluklar
  • Genetik bozukluklar
  • İmmünolojik faktörlerin tamamı erkeklerde infertilite oluşturmaktadır.

Erkeklerde Kısırlıkta (infertilitede) sebep saptanamaz mı?

Tüm araştırma, tahlil, tetkik ve görüntülemelere rağmen %30-40 gibi bir hasta grubunda herhangi bir sebep saptanamaz. Bu grup hastalar idyopatik infertilite grubu olarak isimlendirilmektedir. Yani çocuk sahibi olmak için polikliniğe başvuran yaklaşık her üç erkekten birinde herhangi bir sebep bugünkü tıbbi veriler ışığında saptanamaz.

 

Erkek infertilitesinde çocuk sahibi olmayı önceden öngören kriterler nelerdir?

  1. Eşinin (kadın) yaşı
  2. Eşinin (kadın) doğurganlık potansiyeli
  3. Ne kadar süreden beri çocuk sahibi olamadıkları
  4. Hiç çocuklarının olmaması ya da ikinci, üçüncü çocuk sahibi olamama
  5. Spermiogram sonuçları

Çocuk sahibi olmada kadın yaşı niçin önemlidir?

Yapılan çalışmalarda gösterilmiş ki;

25 yaş ile mukayese edildiğinde bir kadının doğurganlık potansiyeli:

  • 35 yaşında %50
  • 38 yaşında %25
  • 40 yaş sonrasında %5’den az olmak üzere giderek düşmektedir.

Erkek infertilitesi anamnezinde neler önemli?

  • Yaşınız, eşinizin yaşı, eşiniz daha önce bir jinekolog tarafından değerlendirildi mi?
  • Jinekolog eşinizin normal olduğunu belirtti mi?
  • Eşinizde herhangi bir hastalık saptandı ise hastalığın adı ve başlanılan tedavi?
  • Kaç yıldan beri evlisiniz?
  • Korunmaksızın geçen süre ne kadar?
  • Şayet korundu iseniz hangi yöntemle korundunuz?
  • Gebelik ya da düşük gerçekleşti mi?
  • İlk çocuktan sonra çocuk sahibi olamıyor iseniz kaç yıl aradan geçti?
  • Yumurtalara yönelik hastaneye başvurmanızı gerektirecek herhangi bir travma (çarpma, darbe, tekme, top çarpması vs) oldu mu?
  • Travma var ise nasıl bir tedavi uygulandı?
  • Her iki yumurta aşağıda yerinde ve normal cesametinde ele geliyor mu?
  • İnmemiş yumurta, fıtık vs. gibi o bölgeyi ilgilendiren herhangi bir ameliyat geçirdiniz mi?
  • Çocukken kabakulak geçirdiniz mi? Geçirdi iseniz o dönemde yumurtalarda etkilenme oldu mu?
  • Ailenizde yakın akrabalarınızda sizin gibi başka çocuk sahibi olamayan kimse var mı?
  • Mesleğiniz nedir?
  • Alışkanlıklarınız neler? (Çay, kahve, sigara, alkol, keyif verici maddeler vs.)
  • Bu yaşa kadar daimi bir hastalığınız var mı?
  • Sürekli kullandığınız herhangi bir ilaç var mı?
  • Bugüne kadar herhangi bir sebeple kemoterapi ya da radyoterapi gibi özellikli tedaviler aldınız mı?
  • Daha önce herhangi bir sperm testi, kan testi yada ultrasonografi yaptırdınız mı? Yaptırdı iseniz sonuçlarınız yanınız da mı?
  • Cinsel yönden bir probleminiz var mı? Sertleşme ve boşalma normal şekilde gerçekleşiyor mu?

Erkeklerde Kısırlık genetik testlerinden hangileri yapılmaktadır?

  1. Kromozom analizi
  2. Y kromozom mikrodelesyonu
    1. AZFc
    2. AZFa
    3. AZFb

Bu genler tek başlarına ya da birbirleri ile birliktelik gösterebilirler.

Gen delesyonları inkomplet ya da komplet olabilir.

İnfertil bir erkeğin tedavisinde önerilecekler nelerdir?

  • Kilo verme, obezite ile mücadele
  • Sigara kullanımının bırakılması
  • Alkol kullanımının bırakılması
  • Uyuşturucu ya da keyif verici maddelerden uzaklaşılması
  • Aşırı spor yapmaktan kaçınma
  • Streoid türevi ilaçların kullanılmaması
  • Rastgele ilaç kullanımından uzak durma
  • Yumurtalara sıcak tatbikinden kaçınma (sauna, sıcak su banyoları, termal havuz)
  • Düzenli ve dengeli beslenme
  • Düzenli uyku alışkanlığı kazanma
  • Üreme ve cinsel sağlık konularında temel anatomik ve fizyolojik bilgiler edinme

Kısırlık tedavisi ilaçları ne kadar sürede etki eder?

Normal erkeklerde bir boşalma sırasında atılan spermlerin üretime ilk başlandıkları tarih geriye doğru yaklaşık 72-74 gün öncedir. Bu nedenle erkek infertilitesi ilaçları üretim bandına girmiş olan spermler üzerine hemen etki edebilirken, sıfır yeni oluşacak spermler için yaklaşık iki buçuk üç ay kadar geçmesi gerekmektedir.

Erkek infertilitesi için bitkisel kürler var mı?

Erkek infertilitesi için çeşitli bitkisel kürler tanımlanmış ancak kanıta dayalı tıp açısından bunların pek çoğu bilimsel yöntemlerle kanıtlanmamıştır. Bitkisel içerikli tedaviler erkek infertilitesinde tedavinin temelini oluşturmaz. Bu bitkisel içeriklerin bazıları ile ilgili klinik çalışmalar mevcut olsa da en fazla ampirik tedavi seçenekleri içerisinde yer bulmuşlardır.

AZFc delesyonu erkek infertilitesi (erkek kısırlığı) için riskli mi?

AZFc delesyonu, Y kromozom üzerinde görülen bir delesyon olup genetik bir bozukluktur. Bu delesyonu olan hastalar, normal genetik bozukluğu olmayan hastalara göre çocuk sahibi olma bakımından daha riskli grubu oluşturmaktadır.

 

Yardımcı Üreme Tetkikleri (TÜP BEBEK)

Erkeklerden yardımcı üreme tekniği için gerekli spermi elde etmek için farklı yöntemler vardır. En üstün yöntem MikroTESE olarak göze çarpmaktadır.

 

TESE Nedir, Nasıl Uygulanır?

TESE, menisinde sperm bulunamayan erkeklerde testislerin lokal anestezi altında açılarak biyopsi yöntemi ile sperm alınmasıdır. Genel olarak azospermi, tıkayıcı olan ve tıkayıcı olmayan olarak ikiye ayrılmaktadır. Tıkayıcı olan azospermi vakalarının neredeyse hepsinde TESE yöntemiyle testislerden sperm elde edilir. Ancak tıkayıcı olmayan azospermide TESE yöntemiyle sperm elde edilebilme oranı yaklaşık % 50’lerdedir. TESE yöntemiyle fazla sayıda sperm elde edildiği durumlarda, gerekli olanlar kullanılır, diğer spermler de sonraki mikroenjeksiyon yöntemlerinde kullanılmak için dondurulabilir.

TESA Nedir, Nasıl Uygulanır?

Sperm üretimi normal değerler arasında olan, ancak menisinde hiç sperm bulunamayan erkelerde genellikle sebep sperm kanallarının tıkanıklığı ya da sperm kanalı olmayışıdır. Böyle vakalarda cerrahi operasyon olan MESA, iğne ile sperm alımı TESA veya PESA, testiste bozukluk varsa da testisten biyopsi ile sperm alınması yöntemi olan TESE kullanılır. Bu yöntemlerin her hangi biri ile elde edilen spermlerle rahatlıkla döllenme gerçekleştirilebilmektedir. Lokal anestezi ile gerçekleştirilen bu işlemler erkeğin ne genel sağlığına ne de cinsel işlevlerine zarar vermemektedir. Ancak günümüzde azospermi vakalarında uygulanan teknikler içinde en modern ve sorunsuz olan yöntemin Mikro Tese olduğunun altını çizmekte fayda vardır.

MESA nedir, nasıl uygulanır?

Testislerin arka kısmında yoğun bir biçimde dolanmış olarak bulunan ince ve mikroskobik tüplerden oluşan testisin arkasında ve testis boyunca uzanan eklenti organa Epididim adı verilmektedir. Erkeğin spermleri de işte bu Epididim boyunca ilerlerken olgunlaşmakta ve hareket edebilme yeteneği kazanmaktadır. Menisinde hiç sperm bulunmayan erkeklerde sperm elde etme yöntemlerinden birisi olan MESA’da da Epididime cerrahi operasyonla girilir ve buradan doku parçaları alınarak sperm elde edilmeye çalışılır.

PESA Nedir, Nasıl Uygulanır?

Sperm hücrelerinin biriktiği, olgunlaştığı ve hareket kabiliyeti kazandığı Epididime iğne ile girilerek sperm elde edilmesi yöntemine PESA adı verilmektedir.

 

Mikro TESE Nedir, Nasıl Uygulanır?

Mikro TESE (Mikroskop altında Testiküler Sperm Ekstraksiyonu), erkek infertilitesi (kısırlık) vakalarında başvurulan cerrahi bir yöntemdir. Menisinde hiç sperm bulunmayan (azospermi) ya da sperm kalitesi ağır derecede bozulmuş kişilerin tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmasına olanak sağlamak için testisinin açılıp sperm aranması işlemidir.

Bu işlemde testis dokusu güçlü ameliyat mikroskobu altında büyük büyütmede incelenerek, dolgun görülen tübüllerden küçük boyutlarda doku örnekleri alınır. Canlı sperm hücresi bulunursa ve anneden alınan yumurtalar hazırsa aynı gün tüp bebek işlemi için kullanılır ya da ileride yapılacak tüp bebek tedavisinde kullanılmak üzere dondurularak saklanır.

Mikro TESE yönteminde klasik TESE işlemine göre çok daha az doku örneği alındığı için testis dokusunun zarar görme ihtimali daha düşüktür. Sperm yapımının olduğu tübüllerin mikroskop büyütmesi ile incelenmesi sperm bulma ihtimalini arttırmakta, daha çok sayıda ve daha iyi kalitede sperm elde edilmesine imkan sağlamaktadır.

Mikro TESE ameliyatında Sperm Hücresi Bulunamazsa Ne Yapılmalıdır?

Mikro TESE ile sperm bulunmazsa alınan dokulardan mutlaka patolojik inceleme yapılmalıdır. Patolojik inceleme hastanın bundan sonra izleyeceği süreç konusunda yol gösterici olacaktır. Mikro TESE yönteminin başarısız olduğu vakalarda tekrarlayan uygulamalarda sperm elde etme ihtimali yaklaşık %20-30 arasında değişmektedir. Yine son yıllarda TESE ile sperm elde edilemeyen olgulara ROSİ yöntemi alternatif bir tedavi yaklaşımı olarak sunulmaktadır. Rosi Tekniğinde (Round Spermatid Enjeksiyonu) normalde döllenme sağlamak için gerekli kapasiteye sahip olmayan öncül sperm hücreleri (round spermatid) birtakım süreçlerden geçirilerek yardımcı üreme tekniklerinde kullanılmaktadır.